23 Mart 2021 Salı

------ÇUVALDAN DA ÖTE-----Ece Kaya

------ÇUVALDAN DA ÖTE-----

Ece Kaya

Savaş varken insanlar nasıl yaşar? Sizi bilemem ama benim savaşlardan bahsedilirken hep aklıma gelir. Evet, savaş anında neler olduğunu ya da hangi tarafın kazandığını veya neler yediklerini öğreniyoruz; peki ya bahsetmediğimiz bir diğer savaşla mücadele edenler ne olacak? Bu mücadele de ne diyeceksiniz muhtemelen, bu mücadele geride kalanların mücadelesidir. Her kuruşun ve akla gelebilecek her şeyin savaşa gittiği dönemler vardır. Bugün size II. Dünya Savaşı Amerika'sındaki geride kalanların verdiği mücadelenin bir kısmını anlatacağım. Ve bu savaş, anneler ve ailelerine giyebilmeleri için kıyafet bulmak arasındadır.

 

II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasındaki “Büyük Depresyon” zamanında Amerika şu anki halinden epeyce farklıydı. Ailelerin temel ihtiyaçları bile karşılayabilecek parası zorla çıkıyordu ve bu yüzden çeşitli sektörler git gide iş yapamıyordu. Alan olmadığı için de çoğu sektörde fabrikalar yüz binlerce kişiyi işten çıkardı ve bu bir nevi bir kısır döngüye döndü. Doğal olarak patates ve un gibi gıdalar bile zor alındığından kıyafetler ve kumaşa gidecek bir bütçe nerdeyse kimsede yoktu. Bunun haricinde de kıyafet yapılmak için kullanılan kumaşların satış için çıkan kısmı neredeyse hiçti, hepsi askerler için kullanılıyordu. Ancak patates, un, şeker ve hayvan besinleri için kullanılan çuvallar o kategoriye girmedikleri için bolca bulmak mümkündü. Kadınlar bu sebeplerden dolayı çuvallardan kıyafet yapmaya başladı. Büyük Depresyon döneminde ise çuvalların elbise yapmak için kullanım oranı jet hızıyla yükseldi ve kadınlar kendi aralarında çuval satmaya veya eksik parçalar için değiş tokuş yapmaya başladı. 1930lara gelindiğinde ise artık şirketler çuvalların satışta önemli bir rol oynadığını fark ettiler ve buna göre davranmaya başladılar. 1936 yılında ise Staley Milling adındaki bir Missouri firması “Tin-sax” çuvallarını pastel renklerle satmaya başladı, bu ilk defa çuvalların kozmetik olarak değiştirilmesiydi. Tin-sax çoğunluklar tarafından sevildiği için de desenli çuval kendi halinde bir sektör olmaya başladı. Bununla birlikte de artık kadınlar çuval ile ürün satan şirketlerin üretimlerinde bir nevi söz sahipleriydi. Eskiden kadınlar eşlerine sadece eksik ürünleri söylerken şimdi spesifik bir desenli çuval istiyorlardı. Yetişkin elbiseleri genelde bir çuvaldan fazla kumaşa ihtiyaç duyduğu için de aynı deseni aramak satın alma işleminin önemli bir aşaması haline gelmişti. Bir müddet sonra kitapçıklar basılmaya başlandı; bu kitapçıklarda kıyafetlerin nasıl yapılacağını ve her bir parçanın kaç çuvala ihtiyaç duyacağı yazıyordu. Evet, çuvallar çok kullanıldı ve büyük değişimler yarattı; ancak kültürel etkisi neydi? II. Dünya Savaşı zamanında ortalama 3.000.000 kadının ve çocukların en az bir defa çuvaldan bir kıyafet giydiği düşünülüyor. Çuvaldan yapılan parçalar maalesef içlerinde utancı da taşıyorlardı, bu parçalar kişinin fakirliğini direkt gösteriyordu ve insanlar daima çuvaldan yapılmış olmalarını saklamaya çalışıyorlardı. Tüm bu olaylar da o yüzden bu kadar büyümüştü, insanlar her attıkları adımda kendilerinden utanmak istemiyorlardı.

 Çuvaldan yapılmış kıyafet giyen iki aile



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YAYIN VE BLOG İÇERİĞİ

  ZAMANSIZ TARİH DERGİSİ YIL/ SAYI : 2020-2021/ 1 GENEL YAYIN YÖNETMENİ: H.VEYSEL KIRLANGIÇ-  TARİH ÖĞRETMENİ YAYIN YÖNETMENLERİ AZRA NAZ ...